Yüce dinimiz İslam, insanların sahip olduğu nimetleri, gereksiz ve aşırı tüketmesini yasaklamış, yeme içme ve diğer ihtiyaçları konusunda dengeli, ölçülü ve tutarlı olmasını istemiştir.
Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerimde, müminlerin vasıflarını sayarken, onların daima ölçülü olduklarını vurgulamakta ve şöyle buyurmaktadır: “Onlar harcadıklarında ne israf, ne de cimrilik ederler. Onların harcamaları, bu ikisi arasında dengeli bir harcamadır.” Bu itibarla Müslüman, hayatının her alanında olduğu gibi sosyal ve ekonomik alanda da, ölçülü ve tutarlı olmak durumundadır.
İsraf, fertleri maddi ve manevi çeşitli sıkıntılara uğratmakta, milletlerin kalkınmasını engellemekte, ülkelerin ekonomik yapılarını olumsuz yönde etkilemektedir Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde: “Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın.”“ Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.ayetleriyle, bizleri orta yolu tutmaya, yani, dengeli olmaya çağırmaktadır.
Harcamalarda dengeli olmanın ölçüsü, meşru ihtiyaçlardır. Zamana, mekâna ve kişinin durumuna göre değişiklik arz eden ihtiyaç ölçüleri, iyi belirlenmelidir. İhtiyacı gidermeyen, yersiz, boş yere yapılan ve gayri meşru harcamalar birer israftır. Örneğin, kişinin parasını, malını ve mülkünü kumar, içki, uyuşturucu ve fuhuş gibi haram olan yerlere harcaması, israftır. Ayrıca, gıda maddelerinin çürütülmesi, ekmek, sebze ve meyvelerin çöpe atılması, giyilebilen eskimiş giysilerin, kullanılabilen ev eşyalarının atılıp, yerine yenilerinin alınması, gereksiz yere elektrik ve suyun kullanılması, hatta gereğinden fazla yenip içilmesi de israftır.
Günümüzde yapılan israfın haddi hesabi belli değildir. Çöpe atılan yemeklerden, ekmeklerden yaptığımız düğün ve eğlencelerden tutun da, boş yere harcadığımız zamana kadar, sayısız değerlerimizi israf etmekteyiz. Hâlbuki dinimiz, akmakta olan bir nehirde dahi, abdest alırken suyu israf etmememizi istemektedir.
Yüce Rabbimiz tarafından bizlere bahşedilen hayat, mal, mülk, makam, eş, evlat gibi bütün nimetler emanet olarak verilmiştir. Bizler bütün bu nimetleri nerede ve nasıl harcadığımızdan ahrette hesaba çekileceğiz. Nitekim Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır:“ O gün, verilen nimetlerin hepsinden sorguya çekileceksiniz.”
O halde …..
Yüce Rabbimizin bizlere verdiği nimetleri israf etmeden yerli yerince, ölçülü ve dengeli kullanalım. Dinimiz, kazancımızın her türlüsünü helâlından kazanmayı ve tüketirken de yine israf etmeden helal yollarla tüketmemizi istemektedir.
Konuyu bir Ayet-i Kerimenin mealiyle tamamlamak istiyorum: “ Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya hakkını ver, fakat saçıp savurma. Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir.”